8 Kasım 2010 Pazartesi

Kasımlar'dan 8 Mevsimlerden AŞK

Bugün 8 Kasım 2010... O gün de böyle güzel bir güneş vardı ve denizin üzerinde ışıltılar yapıyordu... Birçoğumuz için sıradan olan günler bazılarımız için yüksek bir öneme sahiptir.

İki sene önce bugün, ev halkınınsabahtan itibaren hummalı bir koşturma içinde olduğu bir ev var şuan gözümün önünde. Son kontrolleri yapan telaşlı bir anne, herşeyin yerini beğenmeyip sürekli değiştiren bir teyze, derinden olup biteni izleyenler, heyecanını belli etmek istemeyen bir baba, arkadaşına destek olmaya çalışan bir neşe böceği, çocuğu gibi sevdiği kızının mutlu günü için yollara düşmüş bir yenge, oyun arkadaşının büyüdüğünü görmeye gelen bir kuzen...

Ve bir kız... Saatler ilerledikçe heyecanı ikiye katlayan, kahveleri nasıl ikram edeceğim diye düşünen, ne olacak, nasıl olacak, nasıl bitecek diye yüzlerce soruyu aynı anda düşünen bir kız... Ama çok mutlu, heyecanlı, telaşlı, uçuyor gibi...

Sonunda çalan zil... 'Evet geldiler, tamam' diye alınan derin nefesler. Artık o dakikadan sonra ne eksikse eksik yapılacak bir şey yok diye düşünen zihinler...
Kapıdan teker teker içeri gelen davetliler. Herkeste sıcak bir tebessüm. Elindeki çiçeği kızın eline bırakıp kaçan bir çocukJ Sanki onun değil de başkasının önemli günüJ Heyecanı belli etmeme gayreti...



Salonda kendi payına düşen heyecanı yaşayan bir sürü insan ve derinnn 20 şer saniyelik sessizlikler... Sessizliğin geçip de sadede gelinmesi için dua eden kız ve çocuk... Sonunda söze girip kızı isteyen baba ve kızını veren diğer baba J Sonrası zaten kocaman bir ohh ve herkes uzunnn zamandır tanışıyormuş gibi sohbetler... Eğlenceli bir yemek, unutulmaz güzel anlar...

Sadede gelelimmmmmmm :))
Biz iki sene önce aile olmak için ilk adımı böyle attık işte... İki sene sonunda şimdi aileyiz. Nasıl olacaktı, ne zaman olacaktı, bir sürü belirsizlik vardı ama biz adımımızı attık... Zaman eğitiyor aslında hepimizi, ehlileştiriyor. Herşeyin gerçekleşeceği zaman belli, düşünsek de, çabalasak da bizim etkimiz sadece bir yere kadar. Öyle mi, böyle mi derken, bütün zorluklara rağmen imzaya kadar gittik...

Şimdi aynı coğrafyanın çatısı altında olmaktan çok, yuvamızın çatısı altındayız... Bir ömür boyu sürmesi dileğiyle... Ss

Sevgiler,
İ. Erdemli

4 yorum:

  1. allah mesud etsin , yine döktürmüşşün ayrıca , beni yazmaktan soğuttun vallaha :)

    YanıtlaSil
  2. ah o sessizlikler yok mu...:) bir de koyulacak yer bulunmayan eller,kollar:)

    YanıtlaSil
  3. Yaprak zaten benim resmime bi bak sürekli kolumu çimdikliyorum daralmaktan :) Şaka gibi 2 sene oldu...

    YanıtlaSil
  4. Servetttt deli olma ya hem teşvik edip hem de nasıl baltalarım seni :)

    YanıtlaSil